Şibumi: Kendini bir terbiye örtüsünün altına sakla

Yıllar önce, yaklaşık 25 yıl önce okuduğumuz bir kitap ŞİBUMİ. İlk 70/80 sayfa sıkıntıdan bir türlü okumaya hız katamadığımız ancak, içinde bulunduğumuz ortamın alternatifsizliğinden okumaya devam edipte ileriki sayfalarda elimizden bırakamadığımız bir kitaptı. Yıllar geçse de kitabın üstümüzdeki anlaşılmaz etkisinden kurtulamamış ve her kitap mevzusu açıldığında ilk aklımıza gelen kitaplardan olmuştu. Bir vesile ile tekrar okumaya başladığımız bu kitaptan aşağıdaki kısmı paylaşmayı istedik. Doğru ve etkili bir tespit. Tanımlama bire bir örtüşüyor ve acı gerçek ki günümüzde bu tanım hakim olan ve bir birini çoğaltan bir sıradanlık. Ne yazık ki yazarlar ve romanlardaki tespitte yaşanılan acı gerçeklerden en can acıtanlarından. Aşağıda Şibumi kitabından küçük bir kısım sizlerin ilgisini bekliyor. Umarım okuduğunuza değer… iyiturks
Senin orta düzeydeki kimselere karşı duyduğun aşağılayıcı nefret, onlardaki geniş, kapsamlı kuvveti görmene engel oluyor. Sen kendi parlaklığının orta yerinde dururken, gözlerin öylesine kamaşıyor ki, odanın kuytu, karanlık köşelerini göremiyorsun.
Oralarda kalabalıkların, beyinsiz insan kalabalığının ne tehlikeler hazırladığını görecek Şekilde gözlerini ayarlayamıyorsun. Ben sana bunları söylerken bile, sevgili öğrencim, sen kendinden yeteneksiz kişilerin, sayıları ne kadar çok olursa olsun, seni yenebileceklerine inanmakta güçlük çekiyorsun. Oysa biz artık orta düzeydeki insanların çağında yaşıyoruz.
Orta düzeydeki insan sıkıcı, renksiz, aptal gibi görünür... Fakat ölümsüz tekdüzeliğine devam eder... Hiç bıkmaz. Amipler her zaman kaplanlardan çok yaşar. Çünkü durmadan bölünür, yenilenirler. O ölümsüz tekdüzelikleriyle.
Kalabalıklar zorbaların en sonuncusu olacaktır. Gözlerini bir an için sanata çevir. Bak, Kabuki can çekişirken, Noberi yanda sürünürken, Şiddet romanları kalabalıkları nasıl peşinden sürüklüyor.
Dikkat edersen hiçbir yazar romanına kahraman olarak gerçekten üstün bir insan tipi seçmeye cesaret edemiyor. Çünkü seçerse, kalabalığın içindeki orta düzeydeki insan öfkelenecek, utanacak ve kendisini savunması için kendi Yojimbo'sunu, yani eleştirmenleri ortaya sürecektir.
Kalabalığın çıkardığı gürültü mantıksızdır ama, kulakları sağır edecek kadar güçlüdür. Beyinleri yoksa da, binlerce kollan vardır. Bunları seni yakalamak, çekmek, aşağıya indirmek ve batırmak için kullanırlar.»
«Hâlâ Go'dan mı söz ediyoruz, hocam?»
«Evet, Go'dan. Ve onun gölgesi olan hayattan.»
«O halde bana ne yapmamı öğütlersin?»
«Onlarla temastan kaçın. Kendini bir terbiye örtüsünün altına sakla. Onlara aptal ve uzak görün. İçlerine girme. Ayrı yaşa ve Şibumi'yi incele. Hepsinden önemlisi de, seni çeşitli yemler kullanarak öfkeye ve saldırıya itmelerine izin verme. Saklan, Nikko.
Peki, Nedir Bu Şibumi?
“İnsan Şibumi’yi nasıl elde eder, efendim?”

TRT World Gururu

Uzun zamandır bazı güzel konuları yazmakta geri kaldık. Bunların başında iyi ve güzel işler çıkaran kurumlarımız ve başarıları ile göğsümüzü kabartan insanlarımız geliyor. Bir TRT, bir Türk Hava Yolları veya bir Yunus Emre Enstitüleri takdire şayan başarılara, gurur duyulacak işlere imza atıyorlar. Diğer yandan başlı başına tarihi bir olay olan ve yıllarca bizlere mutluluk, gurur yaşatacak ve gelecek nesillere ilham verecek olan Aziz Sancar hocamızın elde ettiği Nobel ödülü ayrı bir konu.
Bugünlerde üye olduğumuz bir TV ağında TRT World kanalını izlemeye başladık. Öncesinde böyle bir kanalın yayın hazırlığında olduğunu ve kademeli olarak yayına geçeceğini duymuştuk.
Kanalı izleyince kocaman bir şaşkınlık ve neticesinde gurur ve mutluluğa giden anlar yaşadık. Kanal, dünyanın önde gelen bir kaç meşhur ve etkin haber kanalı tarzında, adı gibi Dünyaya hitap eden evrensel bir ekrana sahipti. Programların girişi, sunuşu ve çalışanların aksanından, sunuş tarzlarına kadar ilk anda fark edilen tüm detaylarda bu bilinen evrensel tarz ve dil başarılı olarak sunuluyordu.
Kanalın bu çalışma tarzının süreklilik kazanması ve devamlı bir gelişim içinde olması durumunda kısa sürede dünya çapında bilinen, takip edilen ve etki edebilen bir güce kavuşacağı kaçınılmazdır. Bu ülkemiz adına sevindiren ve gururlandıran bir kurum olma şansını verir TRT World çalışanlarına.
Bu engin yolculukta kendilerine sonsuz başarılar diler, nice başarılı yayınlar dileriz.
iyiturks