Çocuklu aileleri güçlü kılan 15 Gelenek

Hem toplumda, hem de onun mikro yansıması olan ailedeki geleneklerin hepsinin bir amacı vardır. Genellikle yardım almak ve yardım etmek hislerini pekiştiren bu gelenekler sayesinde, aile üyeleri kendilerini yalnız değil, güçlü hisseder. Bu da her türlü travmayla, kötü olayla ve zorlukla baş etmelerinde, aile üyelerine yardımcı olur.
Psikolojik olarak sosyal desteğiniz ne kadar güçlüyse, başınıza gelecek olan olaylara dayanma gücünüz de o kadar fazladır. Bu yüzden de aile içinde bazı küçük geleneklerin yerleşmesi ve bunların mümkün olduğunca devam ettirilmesi çok önemli. Zira bu gelenekler sayesinde hem anne-baba, hem de çocuklar, kendilerini çok daha güçlü hissedecek ve hayatta yaşadıkları zorluklarla da daha kolay baş edebileceklerdir.
Psikolog Nur Dinçer Genç, her ailede bulunması gereken 14 geleneği sıraladı:
1. Ailenin birlikte sofraya oturması
2. Akşamları bir araya gelmek ve sohbet etmek
3. Çocuklara uyumadan masal anlatmak
4. Birlikte tatile çıkmak
5. Ailece bayram ziyaretlerine gitmek

Ülker’in Harvard’a yaptığı bağış Türkiye’ye yarayacak

Yıldız Holding’in Harvard’a yaptığı 24 milyon dolarlık bağış, ‘Neden ABD?’ sorusunu gündeme getirince Ülker cephesinden yanıt geldi: Tüm insanlık için bir Türk araştırma yapacak. Örnek uygulama oluşturup Türkiye’ye taşıyacağız.
Ülker markasını da bünyesinde barındıran Yıldız Holding’in geçen hafta Harvard’a 24 milyon dolarlık bağışı kurumsal sosyal sorumluluk gündeminin zirvesine oturdu. Koç Holding Yönetim Kurulu Ali Koç’un ‘Sosyal sorumluluğun Oscar’ı diye tanımladığı bu büyük bağış sonrası Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil’in başında bulunduğu Genetik ve Kompleks Hastalıklar Laboratuarı, 10 yıl boyunca Sabri Ülker Center adıyla anılacak. Akademik camiaya uzak çevre Gökhan Hotamışlıgil ismini ilk kez 2013’teki Vehbi Koç Vakfı Ödül töreninde duymuştu. Harvard’daki çalışmaları sırasında, ‘diyabete yol açan gen’ keşfini yapan Hotamışlıgil ve ekibi bu alandaki yaygın görüşü yerle bir etti ve yeni bir tedavi yaklaşımının da önünü açtı.
2007’de Amerikan Diyabet Vakfı’dan aldığı olağanüstü bilimsel başarı ödülünü alan ilk Türk araştırmacı... Kimilerine göre de ‘Nobel’i almaya’ en yakın Türk... 24 milyon dolarlık bağış haberinin duyulmasının ardından özellikle sosyal medyadan ‘bağış neden ABD’ye’ tarzında eleştiriler gelmişti. Ali Ülker bu eleştirilere Boston’dan yanıt verdi: “Bilim evrenseldir. Tüm insanlığın sağlığı için bu laboratuarda bir Türk profesör araştırmalar yapacak. O nedenle Harvard’ı seçtik. Burada örnek bir uygulama oluşturmak ve sonra bunu Türkiye’ye taşımak istiyoruz.”
Ardından da söze Gökhan Hotamışlıgil girdi ve şunları söyledi: “Ayrıca gözden kaçırılan bir nokta daha var, bu bağış Amerika’da ki bir Türk araştırmacıya yapıldı. Bir Türk araştırmacıya ve onunla birlikte çalışan Türk bilim insanlarının da var olduğu bir ekibe yapılan bir bağış bu.”