Zamanı iyi kullanmanın püf noktaları



İş yeri stresinden hemen hemen hepimiz gibi siz de muzdaripsiniz. Bence, bu stresten kaçış yok. Önemli olan derecesi.
Eğer sizi ruhen ve fiziki olarak ağır bir bunalıma düşürecek, başka bir deyişle, geçen haftalarda uzun uzun anlattığım burn-out'un pençesine düşürecek bir stres söz konusuysa, mutlaka tıbbi yardım almanız gerekiyor.
Daha aşağı derecede "stresler"den bahsediyorsak, birkaç farklı uygulamaya kulak kabartarak işin üstesinden gelebilirsiniz.
Fransa'da yayınlanan Management dergisinin hazırladığı oldukça ayrıntılı iş yeri stresi incelemesinden seçtiklerimi anlatmaya devam ediyorum. Streslerin yüzde 90'ının arkasında vakti akıllı kullanamamak ve organize olamamak var.
İşe en basitinden başlayın
David Allen Amerikalı bir "verimlilik danışmanı". Türkiye'de karşılığı herhalde yok.
Neyse, Allen'ın bir yöntemi var. Çok basit. "Kendinize bir yapılacak işler listesi yapın" diyor ve ekliyor: "Elinizdeki büyük işi alın, onu küçük parçalara bölün ve bunun ilk başına da en basitini, en kolaylıkla yapabileceğinizi koyun".
Örnek mi? Diyelim bir reklam şirketiniz var. Ve İstanbul'un tarihi yarımadasında bir kampanya yapacaksınız. Öncelikle kitapçıya gidip bir tarihi yarımada haritası alın.
Bu işin yararı mı ne? Bir kere işe başlamak zordur. Büroda turlarsınız, arkadaşınızla telefonda konuşursunuz. İşe bir türlü başlayamazsınız. İşte bu yöntem, başlayamama halini önemli ölçüde ortadan kaldırıyor.
Bunun dışında, 'başlangıç masraflıdır ya da işe başlamanın bir maliyeti vardır' diye düşünülür ya... Burada işe küçük bütçeyle başlamak mümkün. Yöntemin başka avantajı daha var: 'Az bir gayretle işin herhangi bir bölümünü halletmek' Evet. Az bir gayret, çünkü, iş pek çok küçük parçaya bölünmüş durumda.
Eisenhoover yöntemi
Eisenhoover, Amerikan başkanlarının en ünlülerinden biri. Peki iş yapma biçiminin nasıl olduğunu biliyor musunuz? Hemen söyleyelim.
Başkan, sorunları ikiye ayırıyordu: 'acil' olanlar ve 'önemli' olanlar. Dolayısıyla dörtlü bir matris söz konusuydu. İlk halledilmesi gereken işler acil ve önemli olanlardı. İkinci sırada acil olup önemsiz olanlar yer alıyordu. Sonra da, önemli olup acil olmayanlar. Hangileri acil ve önemli ise ya başkalarına devrediliyor ya da ortadan kaldırılıyordu. Eisenhoover'ın yöntemi zamanı iyi yönetmek için ideal gibi görünüyor. Üstelik çok pratik.
İşlerle ilgili envanter tutmak
Brian Tracy konuyla ilgili ilginç uygulamaları olan bir başka Amerikalı. Yöntemi, yapılacak işlerin bir envanterinin tutulmasıyla ilgili.Tracy yapılacak işleri dört zaman diliminde topluyor.
Birincisi, yapılacak işlerin yıllık bir listesi. İkincisi aylık, üçüncüsü haftalık ve dördüncüsü günlük listeler... Tracy, böylelikle hem planlamaya vurgu yapmış oluyor hem de iyi bir zamanlama yöntemini ortaya atıyor. Tracy'nin yöntemi aynı zamanda yapılacak işlerin bir kısmını uzun döneme yayarak hafıza karışıklığının önüne geçiyor.
Japonların 5 S formülü
Büronun dağınıkları içerisinde acil bir raporu kaybettiniz. Bir türlü bulamıyorsunuz.
Oysa, biraz sonra toplantı başlayacak.
Stres katsayısınız bayağı artmış olmalı. Her aşamadaki düzenlilikleriyle dünyaya parmak ısırtan Japonlar'ın kullandıkları 5 S formülü iş yerine bir düzen getirmeyi hedefliyor. 5'lerden her biri, bir aşamayı temsil ediyor. Seiri (yararsız eşyaları ortadan kaldırmak), Seiton (ofisi akılcı bir biçimde yeniden düzenlemek), Seiso (ofisi düzenli olarak temizlemek), Seiketsu (ofisteki eşyalara ulaşmayı koylaştırmak.
Örneğin, ne bileyim, CD'lerin üstüne ad yazmak) Shitsuke (bu yapılanları uzun dönemde de sürdürmek).
Murphy ile başa çıkmak...
Murphy kanunlarını bilirsiniz. Başınıza en olmayacak zamanda, en olmayacak şey geliverir. Peki bundan kurtulmak mümkün mü?
Murphy'den uzak kalmak için Nerac planlaması öneriliyor. Buna göre, öngörülemeyecek şeyler için de zaman ve para ayırmanız gerekiyor.
Böylelikle hesaba katılmayan ama yarın öbür gün karşınıza çıkacak olan unsurları önceden görebilirsiniz.
Evet beş yöntem de önemli. Organize olamamaktan, vakti kullanamamaktan mı şikayetçisiniz? Bunlardan birini ya da birkaçını seçip işe girişin.
Kaynak: İşte İnsan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

iyi ve güzel...