Bu öğretmenler okumayı değil, anne demeyi öğretiyor


Saliha Erdem ve Göksu Coşkun'un sadece ikişer öğrencisi var. Onlar otistik öğrencilerini günlük hayata hazırlıyor. Tuvalet, temizlik gibi bilgileri öğretiyorlar. Öğrencilerin 'anne' ve 'öğretmenim' demesi, onlar için çok büyük bir mutluluk.
Yarın 24 Kasım öğretmenler günü. Zorlukları aşmak için ellerinden geleni yapan, özveriyle çalışan her öğretmenin farklı bir hikayesi var. Saliha Erdem ve Göksu Coşkun da mesleğe gönüllerini vermiş iki öğretmen. Onlar 60 öğrencisi olan Yıldırım Belediyesi Hacı Mehmet Zorlu İş Okulu ve Otistik Çocuklar Eğitim Merkezi'nde görev yapıyor. Her ikisinin de yalnızca ikişer öğrencisi var. İki öğrenci de otistik... Zihinsel engelliler sınıf öğretmeni Saliha Erdem, öğrencileriyle ilgilenmek için önce performans değerlendirmesi yaptıklarını söylüyor. Hazırladıkları Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı (BEP) ile öğrencilere hitap ettiklerini anlatan Erdem, "Çocuklara öncelikle günlük yaşamdaki alışkanlıkları öğretmeye çalışıyoruz. Büyük çoğunluğu tuvalet eğitimini dahi bilmiyor. Öz bakım, günlük yaşam ve sosyal yaşam konularına ağırlık veriliyor." diyor. İki öğrencisinden birinin konuşamadığını kaydeden Erdem, "İkisi ile farklı ilgileniyoruz. Bir öğrencim ile konuşarak diğeri ile ise ses çıkartarak, tepkiler, jest ve mimiklerle iletişim kuruyoruz." ifadesini kullanıyor.
Verdikleri eğitime rağmen aylar sonra başa dönme ihtimalinin bulunduğunu ifade eden Saliha öğretmen, "Kesinlikle sabır isteyen bir meslek. Bazen çocuğa aylarca bir şey anlatıyorsunuz, öğrenmiş oluyor ama ertesi gün sorduğunuzda yok, sıfırlamış, tekrardan başlıyorsunuz." diyor. "Diğer öğretmenlerin öğrencileri okul müdürü, banka müdürü, mühendis, doktor, avukat oluyor. Ama bizde o beklenti yok. Çocuk anne veya öğretmenim desin bize yeter." diyen Saliha Erdem, bir çocuğun kırmızıyı öğrenmesinin bile tarifi imkânsız mutluluk verdiğini söylüyor. Zihinsel engelliler sınıf öğretmeni Göksu Coşkun, aile dostları olan ilkokul öğretmeninin spastik kızının kendisini bu mesleğe yönlendirdiğini dile getirdi. Biri kız 2 öğrencisinin bulunduğunu anlatan Göksu öğretmen, "Birine yazı öğretirken, diğerine ise kavram öğretimi yapıyoruz." diyor. Zaman zaman aceleci davrandığını söyleyen Coşkun, "Bazen ümitsizliğe kapıldığım oluyor. Ama biraz ilerleme görünce mutlu oluyorum." diye konuşuyor. Öğrencisinin kendisine önce anne dediğini aktaran Coşkun, "Şimdi öğretmenim diyorlar. Öğrencimin 'öğretmenim' demesi beni çok mutlu ediyor." ifadesini kullanıyor. Otistik Çocuklar Eğitim Merkezi ve İş Eğitim Merkezi Okul Müdürü Ümit Yenisoy, en hassas bölüm olan otistik çocuklar merkezinde bireysel eğitim verdiklerini belirtiyor. Merkez, Yıldırım Belediyesi tarafından 42 dönümlük arazi üzerine kurulduktan sonra Milli Eğitim Müdürlüğü'ne devredilmişti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

iyi ve güzel...