Ayağınız Yerden Kesilmeden



Uzaktan bakınca özgür, heyecanlı, keyifli, tehlikeli, eğlenceli; yakından bakınca planlı, programlı, disiplinli. Doğanın beyaza boyandığı bir ortamda rüzgârı hissederek süzüldüğünüz bir spor kayak.

“Bulutların üzerindesiniz sanki ama ayağınız yerde. Daha başka bir deyişle; mevsim yerde kış, sizde bahar.” diyoruz. Neredeyse 10 yıldır kayak yapan 12 yaşındaki Selin Açıkgöz kesiyor sözümüzü: “O kadar da değil. Çalışma, çabalama, konsantrasyon ve denge hep işin içinde. Eğlenirken öğreniyorsunuz aslında. Pek çok şeyi: Sorumluluk, düzen, sosyallik, doğa, mücadele…”

Türkiye'de Potansiyel Yüksek
Kayağın vaadi büyük. Bilhassa Türkiye’de. Çünkü Türkiye; Erzurum’dan Kayseri’ye, Bursa’dan Bolu’ya şanslı bir ülke. İmkân çok. Özellikle her geçen gün çoğalan modern tesisler, pistler ve yardımcı sistemler düşünüldüğünde… Orta vadede dünyanın gözde kayak merkezleri arasına girebilecek bir ülkedeyiz. Gerekli olan tek şey, doğal şartların teknolojik gelişmelerle ciddi şekilde desteklenmesi ve tanıtım.

Bilinçli ve uluslararası standartlardaki eğitimler, küçük yatırımlar ve gönül koyma ile büyük başarılar elde etmek mümkün. Bunun en canlı örneklerinden biri AKUT Kar Sporları (AKS) Kulübü’nün gerçekleştirdikleri. Temelleri iki eski dost Yusuf Gürel ve Mehmet Evcim tarafından 2004’te atılan AKS - diğer adı Ailece Kayak Severler - kısa zamanda öyle önemli başarılar elde etti ki… Kulüp şu anda, uluslararası kamplar ve uzman eğitmenler eşliğinde profesyonel sporcular yetiştirir halde. 20 – 21 Mart 2010’da Palandöken’de düzenlenen Asım Kurt Kupası’nda dağıtılan çocuk kategorisindeki 24 madalyanın 14’ünün kulübün sporcuları tarafından kazanılması bunun en yakın kanıtı.


Ders ve Okul Durumları
Kayak ciddi başarılar vaat ediyor. Ama daha çok çalışmak gerekiyor, çok… Zaman, kayak sporu hakkındaki bazı yanlış algıları ortadan kaldırma zamanı. Ve bir gerçek: Kayak da tüm sporlar gibi yapanlara, özellikle de küçük yaştaki sporculara günlük hayatta olduğu kadar eğitim hayatında da ciddi bir disiplin ve özgüven sağlıyor.

Dört yaşından beri kayan Derin Evcim, kayak sayesinde derslerinin çok daha iyi olduğu konusunda emin. fiöyle diyor Evcim: “Arkadaşlarımın çoğu ilköğretimin son sınıfında kendilerini sınavlara daha çok verebilmek için sporu tamamen bıraktı. Ben hiç aksatmadan devam ettim ve çok daha iyi bir dereceyle istediğim liseye girdim. Çünkü spor, benim örneğimde kayak, hayatımı düzenliyor. Ders çalışmayı daha kısa bir zamanda, daha verimli şekilde bitirmem gerekiyor. Nasıl denir, motive oluyorum.”

Kayağın derslere olumlu etkisini “Derslerimi belli bir düzen içinde aksatmadan bitirmem lazım çünkü hafta sonu beni bekleyen bir macera var.” cümlesiyle açıklayan Can Göksal; “Disiplin, özgüven, sosyallik, kendine güven… Bunların hepsi bir yana geometri sorusu çözerken bile kayaktan ilham alıyorum.” diyor.

O herkesin dilindeki risk faktörüne gelince; Burcu Açıkgöz’ün dediklerine kulak vermeli: “Kaydığımız 1,5 dakikaya gelinceye kadar öyle çok risk var ki… Önemli olan bilinçli olmak ve ciddiyeti korumak. Bir de size bir sır vereyim: Kazaların çoğu, kayarken değil, yolda izde oluyor.”

AKS’nin hedefi tam da bu. Kayakla ilgili - hayattaki her şeyden daha tehlikeli ve çok pahalı bir spor gibi – önyargıları kırmak ve kabiliyetli çocukları karın bilgi ve tecrübesiyle tanıştırmak.

Skylife Kasım 2010

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

iyi ve güzel...